İnsanın, varlık âlemine gönderiliş gayesi, Allah’ı tanımak ve O’na kulluk etmektir. İnsan, ebedî âlem olarak
nitelendirilen ahiret yurdunu bu fâni dünyada kazanacaktır. Ancak insan, hem dünya mutluluğunu hem de ahiret
saadetini İslâm dininin ilkelerine göre tanzim etmesi halinde kurtuluşa erecektir.
Vahiy sistemine göre İslâm hem ilk din hem de son dindir. Hz. Âdem’den son peygamber Muhammed (s.a.s)’e
kadar süregelen vahiy sisteminde bütün peygamberlerin getirdiği dinin özünü İslâm, bir başka deyişle Allah’a
teslimiyet kavramı oluşturmaktadır. Bütün peygamberler, “Allah’ın dini, hak din, dosdoğru din, hâlis din” olarak
adlandırılan İslâm’ı tebliğ etmişlerdir. Allah katında yegâne din İslâm’dır. Kur’an’da, İslam’ı tebliğ eden bütün
peygamberler ve onların davetine icabet edenler, müslim, müslimin, müslimin/Müslüman, Müslümanlar olarak
nitelendirilmişlerdir.
Bu yüzden Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.s)’den de tebliğ ettiği dine inanan Müslümanların
ilki olmakla emredildiğini bildirmesi istenmiştir. Kur’an’ın, Hz. Peygamber’in dilinden “Bana Müslüman
olanların ilki olmam emredildi.” ifadesi, kavminin arasından ve ümmetinin içinden ilk Müslümanın/teslim olanın
da Resûl-i Ekrem Efendimiz olduğunu açıkça göstermektedir.